
Annesi Selma Akan Hanımın Anlatımıyla, Topluluğumuzun En Genç Üyesi: Ece İpek Akan Hanım
İpek 20 Temmuz 2002, Antalya doğumlu. O kara gözlü oldukça keskin ve zeki bakışlarıyla dünyaya geldi. Konuşmaya çok küçük denebilecek yaşta başladı. Henüz bir yaşındayken düzgün denilebilecek kadar güzel konuşuyor, kendini çok güzel ifade edebiliyordu. Bize özellikle de bana sorduğu sorular üç dört yaşlarında bile cevap veremeyeceğim zorlukta oluyor çoğunlukla da nasıl anlatabileceğimi düşünüyordum. Çünkü onun yaşıtları olan diğer çocukların anlayabileceği şekilde anlattığım zaman onun için basit geliyordu. Kendi cümlelerimle anlattığım zaman da kendimce tuhaf karşılıyordum ama bir zaman sonra anladım ki İpek tamamen biz büyüklerin konuşma dilinden anlıyordu. Çoğu zaman gerek konuşmalarımızda gerekse tartışmalarımızda bir çocuk olduğunu unutup büyük kavgalar ediyorduk. Hep oğlumun anne farkında mısın o daha üç yada dört yaşında sözleriyle kendime geliyordum. Bilmem şu an altı yaşında olan İpeğin benimle yada bizimle nasıl konuştuğunu tahmin edebiliyor musunuz?
İpek oldukça kararlı ne istediğini çok kesin bir dille anlatan bir çocuk.Aşırı denilebilecek kadar duygusal, etrafında olup biten her şeyden haberdar, bir kere duyduğu şeyi asla unutmaz (ve yeri gelince mutlaka onu kullanır hatta sizi mahcup bile edebilir) büyükle büyük küçükle küçük her yaştan kişilerle çok rahat kaynaşabilir, en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün hayvanları sever (yılan hariç adını bile duyduğu zaman titrediğini hissediyorum). Hayvanlardan bahsetmişken, adını Cafer koyduğu muhabbet kuşunu geçtiğimiz hafta kaybetti. Henüz onun üzüntüsünü atlattı diyemem ama tesellisi balıkları oldu.
Her dalda yetenekli gibi görünüyor. Bale, jimnastik ve resim dersleri aldı ve hepsini de oldukça başarı ile tamamladı. Tıpkı bizim toplulukta olduğu gibi. Türk Musikisini benimseyip sıklıkla Itrî’nin Neva Kâr'ını mırıldandığını duysanız eminim sizde bana katılırdınız.
"ANTALYA TABİP ODASI MÜZİK TOPLULUĞU" ANA SAYFASINA DÖN
İpek oldukça kararlı ne istediğini çok kesin bir dille anlatan bir çocuk.Aşırı denilebilecek kadar duygusal, etrafında olup biten her şeyden haberdar, bir kere duyduğu şeyi asla unutmaz (ve yeri gelince mutlaka onu kullanır hatta sizi mahcup bile edebilir) büyükle büyük küçükle küçük her yaştan kişilerle çok rahat kaynaşabilir, en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün hayvanları sever (yılan hariç adını bile duyduğu zaman titrediğini hissediyorum). Hayvanlardan bahsetmişken, adını Cafer koyduğu muhabbet kuşunu geçtiğimiz hafta kaybetti. Henüz onun üzüntüsünü atlattı diyemem ama tesellisi balıkları oldu.
Her dalda yetenekli gibi görünüyor. Bale, jimnastik ve resim dersleri aldı ve hepsini de oldukça başarı ile tamamladı. Tıpkı bizim toplulukta olduğu gibi. Türk Musikisini benimseyip sıklıkla Itrî’nin Neva Kâr'ını mırıldandığını duysanız eminim sizde bana katılırdınız.
"ANTALYA TABİP ODASI MÜZİK TOPLULUĞU" ANA SAYFASINA DÖN
1 yorum:
İpek'i Tıp Fakültesi'nden yeni mezun genç bir hekim olarak hayal ediyorum.
Öyle bir hayal ki, Itri'nin şah eserlerinden birisi olan Neva Kar'ı anlatan bir "şah eser Dr. İpek" olarak...
Kar'ı melodisiyle söylemesine hiç gerek yok...
Çünkü onun anlattıklarını dinleyenlerin hepsi zaten söyler hale gelecekler... :-)))
O güzel yanaklarından öpüyorum İpekçiğim.
Yorum Gönder