14 Mart 2009
ve
Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu Hakkında
Dr. Mehmet Emin Kakan[1]
Önce Bu Yazının Hikâyesi
14 Mart 2009 Tıp Bayramı çerçevesinde Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu hakkında bir yazının kaleme alınması gündeme gelince hemen yazı planını yaptım, yazı çatısını da oluşturdum.
Bu yazı “hekim” kelimesinden yola çıkarak güzel sanatlarla hekimlik arasında “hikmet”in işin içinde olduğu bir bağ kurmayı amaçlıyordu.
Sonradan bu yazıyı, topluluğumda çalıştırdığım arkadaşlarımın yazılarıyla ayrıca süslemeyi, çalışmalarımızın rol sahiplerinin aynı zamanda söz sahibi de olduklarını vurgulamayı istedim. Hekim-hikmet-sanat ilişkisini de bir başka yazıda incelemeye karar verdim.
Ve yazılar geldi… Gelen yazılar içinde öyleleri vardı ki, yaptığımız işi çok güzel bir şekilde anlatmakla kalmayıp, ülkenin genel müzik politikalarının yanlışlığıyla ne halde olduğumuzu da gözler önüne seriyordu. 3-5 yıldır müziğimizle hem dem olan bir kısım üyemizin kaleminde, sanki otuz yıldır müzikle uğraşan birilerinin edası vardı. Hâlbuki bu topraklar ne yetmiş yıllıklar görmüştü…
Bu defa gene karar değiştirdim. Yazıları yazan arkadaşlarımın yazı takdimlerini yaparak her birinin yazısını hiç kesintiye uğratmaksızın yayın kuruluna takdim etmeyi arzu ettim.
Ama… Bu sefer de başka bir sorunla başbaşa kaldım… Ana yazı, sunuşlarla beraber tamamlandığında 12 puntoyla altı A4 ebatta kağıt gerektiriyordu. Kaliteli içeriğe rağmen dergide ayrılan alan böylesi büyüklükte bir yazıyı kabulsüzdü.
Çok sevdiğim Topluluk üyesi arkadaşlarımın verdikleri emeklerin heba olması ise kelimenin tam manasıyla “yazık” kavramına işaret ederdi... Bir uygulamaya gitmek zorunda kaldım… Bu yazıların her birinden küçük parçalar alarak okuyucuya takdim etmeye çalıştım. Her yazıya ulaşılabilecek ana linki verdim ve arkadaşlarımı tanıtmaya da çalıştığım yazı sunuşlarını da ilgili linklere internet üstünde koydum.
Yazıları zamanında teslim eden bu arkadaşlarımın yazılarına sayın okuyucu blog sayfamızdan bakıp yorumlarını orada bizlere iletecek olursa hepimizin çok mutlu olacağı açıktır. İnternet üstündeki linkimiz, başlıkta belirtilmiştir.
Ve Şimdi Yazılardan Alıntılar
1. Hüseyin DURLANIK
… Okul yıllarımda müzik eğitiminde Türk müziği bilgileri ve uygulaması yok denecek kadar azdı. Bu yüzden Mozart’ı, Bethoven’i ezberlerken Itri’lerden, Dede Efendi’lerden haberimiz olmadan hayata atıldık. Hayatta da bize bu bilgileri öğretecek yaygın bir halk eğitimi yoktu. Bu konuda kendini adamış amatör ruhlu insanların üstün gayretleriyle çok az sayıda insan bu faaliyetlerin içinde olabiliyordu.
Bugün Türk müziğinde okul eğitimi alanında epey gelişme olmakla birlikte, toplum içinde hala bu çalışmaların yapıldığı yerler çöle nisbetle vahalar gibidir…
Sunuş ve Hüseyin Durlanık Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
2. Özden ÇETİNDAL
… Kendi değerlerimizi, kültürümüzü ve sanatımızı bir yerlerde bıraktık; unuttuk! Tekrar hatırlayıp toplum olarak bıraktığımız yerden devam etmeliyiz. Oda olarak biz yolumuza devam ediyoruz, geçmiş ve geleceğimizi sahipleniyoruz.
Sunuş ve Özden Çetindal Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
3. Talia Aysel YILMAZ
… Ne yazık ki, bize okullarda değil müzik, kendi müziğimiz hakkında bir bilgi verilmedi. Oysa dil gibi müzik de bir ülkenin bağlayıcı bir unsurudur diye düşünüyorum.
Her gün, her ders yeni şeyler öğreniyorum. Kursumuzun hiç bitmemesini istiyorum. Çünkü sadece müzik değil, pek çok şeyi, tarihimizi, edebiyatımızı her şeyi öğreniyoruz….
Sunuş ve Talia Aysel Yılmaz Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
4. Mehmet Akif YARMA
… Benim için müzik; önceleri, çok sevdiğim, icra etmeye çalıştığım, günlük yaşamımın her anına katmaya çalıştığım, haz aldığım bir olgu iken Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu’na katıldığı günden itibaren artık sadece bir olgu değil, yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur…
Sunuş ve Mehmet Akif Yarma Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
5. Mehmet Uğur YILMAZ
… Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu farklı bir anlayışla çalışmaktadır. Topluluğun amacı konser vermek değildir. Esas olarak Türk müziğini öğrenme, yapılan icrayı ve sözleri anlama temelinde çalışır. Yaptığımız çalışmalar konser vermeye dönük olmadığından, bizzat katılanlar çalışmada hep bir şekilde aktif duruma geçmektedirler.
Sunuş ve Mehmet Uğur Yılmaz Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
6. Gülşen KAYA
ve
Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu Hakkında
Dr. Mehmet Emin Kakan[1]
Önce Bu Yazının Hikâyesi
14 Mart 2009 Tıp Bayramı çerçevesinde Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu hakkında bir yazının kaleme alınması gündeme gelince hemen yazı planını yaptım, yazı çatısını da oluşturdum.
Bu yazı “hekim” kelimesinden yola çıkarak güzel sanatlarla hekimlik arasında “hikmet”in işin içinde olduğu bir bağ kurmayı amaçlıyordu.
Sonradan bu yazıyı, topluluğumda çalıştırdığım arkadaşlarımın yazılarıyla ayrıca süslemeyi, çalışmalarımızın rol sahiplerinin aynı zamanda söz sahibi de olduklarını vurgulamayı istedim. Hekim-hikmet-sanat ilişkisini de bir başka yazıda incelemeye karar verdim.
Ve yazılar geldi… Gelen yazılar içinde öyleleri vardı ki, yaptığımız işi çok güzel bir şekilde anlatmakla kalmayıp, ülkenin genel müzik politikalarının yanlışlığıyla ne halde olduğumuzu da gözler önüne seriyordu. 3-5 yıldır müziğimizle hem dem olan bir kısım üyemizin kaleminde, sanki otuz yıldır müzikle uğraşan birilerinin edası vardı. Hâlbuki bu topraklar ne yetmiş yıllıklar görmüştü…
Bu defa gene karar değiştirdim. Yazıları yazan arkadaşlarımın yazı takdimlerini yaparak her birinin yazısını hiç kesintiye uğratmaksızın yayın kuruluna takdim etmeyi arzu ettim.
Ama… Bu sefer de başka bir sorunla başbaşa kaldım… Ana yazı, sunuşlarla beraber tamamlandığında 12 puntoyla altı A4 ebatta kağıt gerektiriyordu. Kaliteli içeriğe rağmen dergide ayrılan alan böylesi büyüklükte bir yazıyı kabulsüzdü.
Çok sevdiğim Topluluk üyesi arkadaşlarımın verdikleri emeklerin heba olması ise kelimenin tam manasıyla “yazık” kavramına işaret ederdi... Bir uygulamaya gitmek zorunda kaldım… Bu yazıların her birinden küçük parçalar alarak okuyucuya takdim etmeye çalıştım. Her yazıya ulaşılabilecek ana linki verdim ve arkadaşlarımı tanıtmaya da çalıştığım yazı sunuşlarını da ilgili linklere internet üstünde koydum.
Yazıları zamanında teslim eden bu arkadaşlarımın yazılarına sayın okuyucu blog sayfamızdan bakıp yorumlarını orada bizlere iletecek olursa hepimizin çok mutlu olacağı açıktır. İnternet üstündeki linkimiz, başlıkta belirtilmiştir.
Ve Şimdi Yazılardan Alıntılar
1. Hüseyin DURLANIK
… Okul yıllarımda müzik eğitiminde Türk müziği bilgileri ve uygulaması yok denecek kadar azdı. Bu yüzden Mozart’ı, Bethoven’i ezberlerken Itri’lerden, Dede Efendi’lerden haberimiz olmadan hayata atıldık. Hayatta da bize bu bilgileri öğretecek yaygın bir halk eğitimi yoktu. Bu konuda kendini adamış amatör ruhlu insanların üstün gayretleriyle çok az sayıda insan bu faaliyetlerin içinde olabiliyordu.
Bugün Türk müziğinde okul eğitimi alanında epey gelişme olmakla birlikte, toplum içinde hala bu çalışmaların yapıldığı yerler çöle nisbetle vahalar gibidir…
Sunuş ve Hüseyin Durlanık Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
2. Özden ÇETİNDAL
… Kendi değerlerimizi, kültürümüzü ve sanatımızı bir yerlerde bıraktık; unuttuk! Tekrar hatırlayıp toplum olarak bıraktığımız yerden devam etmeliyiz. Oda olarak biz yolumuza devam ediyoruz, geçmiş ve geleceğimizi sahipleniyoruz.
Sunuş ve Özden Çetindal Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
3. Talia Aysel YILMAZ
… Ne yazık ki, bize okullarda değil müzik, kendi müziğimiz hakkında bir bilgi verilmedi. Oysa dil gibi müzik de bir ülkenin bağlayıcı bir unsurudur diye düşünüyorum.
Her gün, her ders yeni şeyler öğreniyorum. Kursumuzun hiç bitmemesini istiyorum. Çünkü sadece müzik değil, pek çok şeyi, tarihimizi, edebiyatımızı her şeyi öğreniyoruz….
Sunuş ve Talia Aysel Yılmaz Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
4. Mehmet Akif YARMA
… Benim için müzik; önceleri, çok sevdiğim, icra etmeye çalıştığım, günlük yaşamımın her anına katmaya çalıştığım, haz aldığım bir olgu iken Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu’na katıldığı günden itibaren artık sadece bir olgu değil, yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur…
Sunuş ve Mehmet Akif Yarma Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
5. Mehmet Uğur YILMAZ
… Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu farklı bir anlayışla çalışmaktadır. Topluluğun amacı konser vermek değildir. Esas olarak Türk müziğini öğrenme, yapılan icrayı ve sözleri anlama temelinde çalışır. Yaptığımız çalışmalar konser vermeye dönük olmadığından, bizzat katılanlar çalışmada hep bir şekilde aktif duruma geçmektedirler.
Sunuş ve Mehmet Uğur Yılmaz Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
6. Gülşen KAYA
Gülşen Kaya yazısının tamamı üç cümleden ibarettir. Birinci cümleyi oluşturan alıntılanmış mısra şöyledir:
Mûsıkî hikmete dair fendir…
Sunuş ve Gülşen Kaya Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
Son Söz
Gülşen Hanım’ın alıntı yaptığı mısrayı göz önünde tutarak bir soru sormak isterim. Acaba hikmete dair herhangi bir fen’in hekimlikle ilgisi var mıdır, yok mudur?
Bu soruya cevabım, eğer bir kişi “ben hekimim” diyorsa vardır! şeklindedir.
Ben, müziğimizle aktif uğraşısı olan bir hekimim.
Kimbilir, belki de “hekimlik sanatını” ve/veya mesleğini icra ederken çektiğim bazı acıları “müzik sanatıyla” avutuyorum.
14 Mart, her Türk hekim gibi beni de bazen neşeye, bazen derin düşüncelere sevk eden “bayramımız”dır… Kutlu olsun…
Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu üyelerimizin topluluğumuzu anlattığı geniş hacimli yazı yumağından küçük kesitlerle bayram ayında çıkan dergimizde yerimizi almayı arzuladık.
14 Mart 2009, hekimlik mesleğimizin nasıl sürdürüleceğiyle ilgili pek çok endişe, pek çok şüpheyle beraber idrâk ettiğimiz “14 Mart”lardan birisidir.
Müzik çalışmalarımızda bazen kullandığım bir tabir var. Bu tabir ile Türk Hekimler’i selamlıyor ve saygılarımı sunuyorum:
Akıbet hayrola!...
*** *** ***
[1] Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu Yöneticisi
Mûsıkî hikmete dair fendir…
Sunuş ve Gülşen Kaya Yazısının Tamamı İçin Lutfen Buraya Tıklayınız
Son Söz
Gülşen Hanım’ın alıntı yaptığı mısrayı göz önünde tutarak bir soru sormak isterim. Acaba hikmete dair herhangi bir fen’in hekimlikle ilgisi var mıdır, yok mudur?
Bu soruya cevabım, eğer bir kişi “ben hekimim” diyorsa vardır! şeklindedir.
Ben, müziğimizle aktif uğraşısı olan bir hekimim.
Kimbilir, belki de “hekimlik sanatını” ve/veya mesleğini icra ederken çektiğim bazı acıları “müzik sanatıyla” avutuyorum.
14 Mart, her Türk hekim gibi beni de bazen neşeye, bazen derin düşüncelere sevk eden “bayramımız”dır… Kutlu olsun…
Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu üyelerimizin topluluğumuzu anlattığı geniş hacimli yazı yumağından küçük kesitlerle bayram ayında çıkan dergimizde yerimizi almayı arzuladık.
14 Mart 2009, hekimlik mesleğimizin nasıl sürdürüleceğiyle ilgili pek çok endişe, pek çok şüpheyle beraber idrâk ettiğimiz “14 Mart”lardan birisidir.
Müzik çalışmalarımızda bazen kullandığım bir tabir var. Bu tabir ile Türk Hekimler’i selamlıyor ve saygılarımı sunuyorum:
Akıbet hayrola!...
*** *** ***
[1] Antalya Tabip Odası Müzik Topluluğu Yöneticisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder